48. Sayı – Marx200

Sayı Editörleri: Ali Yalçın Göymen, Melek Zorlu, Muammer Kaymak, Mustafa Kemal Coşkun

Etnoloji Defterleri’nin Açtığı Yeni Ufuklar: Marx’ın Kadınların Ezilmesine ve Özgürleşmesine Dair Düşüncesine İlişkin İpuçları - Melda Yaman

Marx’ın Etnoloji Defterleri tamamlanmış olsa da ilk komünal toplumlarda toplumsal ilişkilerin çeşitli veçhelerine, kadın erkek ilişkilerine, kamusal mülkiyetten özel mülkiyete geçiş sürecine, toplumsal katmanlaşmalarla sınıfların oluşumuna ve devletin kökenine ilişkin Marx’ın son dönem düşüncelerine dair ipuçları barındırır. Birçok araştırmacı defterlerdeki “toplumsal cinsiyet” vurgusunun altını çizmiş, Marx’ın bu çerçevede erken dönem yapıtlarında yer alan konulara geri döndüğünü söylemiştir. Ben de bu görüşlere katılıyorum. Bu yazıda Etnoloji Defterleri’ne sosyalist feminist açıdan bakmayı deneyecek, defterlerde kadınların ezilmesine, ataerkinin kökenine, tarih içinde kadın erkek ilişkilerine ve kadınların özgürleşmesinin “insani olanaklarına” ilişkin Marx’ın düşüncelerinin ipuçlarının peşine düşeceğim. Bununla birlikte, bu görüşü biraz daha ileri götürüp, Marx’ın toplumların gelişmesi, sınıfların ve devletin oluşumu, komünal ve özel mülkiyetin tarihi gibi konuları, kadın erkek ilişkileri ve aile kurumu ile birlikte ele aldığı daha büyük bir çalışmanın arifesinde olduğu kanaatini taşıyorum.
Anahtar kelimeler: Marx’ın Etnoloji Defterleri, ataerkinin kökeni, sosyalist feminizm, kadınların
özgürleşmesi.

Sınıf Mücadelesi ve Hukuk: Marx’ın Yönteminin İzinde -Kasım Akbaş

Bu çalışma, hukukun Marksist kuram açısından analizinin araçlarını derli toplu ortaya koyma çabası olarak okunabilir. Politik ekonomi, bir üst yapı kurumu olarak hukukun göreli özerkliği tartışmasının alanını belirlerken, diyalektik bu tartışmanın yöntemsel aracı olacaktır. Marksist literatürde hukukun iktisadi yapının üst yapıdaki yansımalarından biri olduğu, ideolojik formasyon olduğu ve egemen sınıfın tahakkümünün aracı olduğu saptamalarından hareketle hukuk analizine ya yeterince yer verilmemiş veya yalnızca indirgemeci bir perspektifle ve son tahlilde sönümlenecek bir sosyal kurum olarak tali bir mesele olarak değerlendirilmiştir. Oysa Marx ve Engels’in çalışmaları bize hukukun sınıf mücadelesi içerisindeki yerine dair dinamik bir değerlendirme imkânı sunmakla kalmamakta, yirmi birinci yüzyılla birlikte ulusal ve uluslararası yaşanan gelişmeler, Marksistler açısından hak, hukuk, adalet gibi kavramları birer sınıf mücadelesi formu olarak görülmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Anahtar kelimeler: Sınıf mücadelesi, hak, form, yöntem, diyalektik, eleştirel realizm.

Gerçek Soyutlama Olarak Soyut Emek ve Sosyalist Planlama İçin Önemi -Özgür Öztürk

Alfred Sohn-Rethel’in gösterdiği gibi, Marx’ın düşüncesinin ayırt edici yönlerinden biri, “gerçek soyutlama”dır. Bu kavram, soyutu düşünce alanıyla sınırlayan geleneksel felsefi yaklaşımın aksine, toplumsal ilişkilerin de soyut nitelik taşıyabildiğini ifade eder. Nitekim meta mübadelesi kullanım değerinden soyutlanmış olarak icra edilir. Sohn-Rethel’in katkısı önemlidir, fakat dolaşım alanına ve mübadeleye odaklanması problemlidir, zira Marx’ın gerçek soyutlamaları yalnızca mübadele soyutlaması ile sınırlı değildir; “soyut emek” de bir gerçek soyutlamadır. Üstelik, Marx’ın soyut emeği sadece meta mübadelesi ile ilişkili olarak kavramadığını gösteren ifadeleri bulunmaktadır. Daha da önemlisi, soyut emek, temelde, kapitalist üretimde insanların emeklerinin soyut bakımdan eşitlenmesi anlamına gelmektedir. Bu olgu sosyalist inşa süreci açısından büyük önem taşır. Herkesin emeğini eşit kabul etmeye yönelen bir planlama sistemi, hem emek ürünlerinin emek zaman içeriklerinin hesaplanmasını kolaylaştıracak, hem de para biçiminin ortadan kaldırılmasını olanaklı hale getirecektir.
Anahtar kelimeler: Marx, Alfred Sohn-Rethel, gerçek soyutlama, soyut emek.

Marksizm ve Emek Tarihçiliği: Kültürel Dönemecin Sisi Dağılırken -İbrahim Sarıkaya

Bu çalışmada Marksizmin tarihsel gelişimi ile emek tarihçiliği zanaatının rezonans halindeki dönüşümünün bir panoraması çeşitli örnekler üzerinden anlatılmaktadır. Emek tarihçiliğinin doğası itibariyle politik bir muhtevaya sahip olduğu iddia edilmekte ve bu iddia Arif Dirlik’in eylemci epistemoloji kavramı üzerinden tartışılmaktadır. Kültürel dönemecin sınıfı salt dilsel bir kurguya indirgeyen epistemolojisi, emek tarihçiliğini postmodern kültüralizmin akademik varyantlarından biri haline getirmiştir. Klasik emek tarihçiliğinden kültürel dönemece bu dönüşüm F. Engels’in İngiltere’de Emekçi Sınıfların Durumu, E.P. Thompson’un İngiliz İşçi Sınıfının Oluşumu ve D. Chakrabarty’nin İşçi Sınıfı Tarihini Yeniden Düşünmek: 1890’dan 1840’a Bengal yapıtları üzerinden tartışılmaktadır. Son olarak da kültürel dönemecin sisinin dağılmaya başladığı iddia edilmekte ve bunun işaretlerinden biri olarak Küresel Emek Tarihi çalışmaları ekolünün öncü figürü Marcel van der Linden’in görüşleri eleştirel bir biçimde ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Emek tarihi, Marksizm, tarih yazımı, kültürel dönemeç, eylemci epistemoloji.

Yazılım: Gerçek Boyunduruk, Genel Zekâ ve Göreli Artı Değer Arasında Bir Kavşak- Ahmet Gire

Bu makalede yazılımın üretim ilişkilerindeki yeri incelenecektir. Bu soruşturmayı yaparken de öncelikle Marx’ın kavramlarına başvurulacaktır. Öncelikle, yazılım emeğinin son ürünü olan bilgisayar programlarının üretime ve tüketime nasıl dahil olduğunu göreceğiz, sonrasında ise bu ürünün üretilmesinde işleyen emek süreçlerine değineceğiz. Böylelikle yazıda hem yazılımın genel üretim ilişkilerine nasıl etki ettiğinin incelenmesi hem yazılım sektörü içinde üretim ilişkilerinin nasıl kurulduğunun görülmesi amaçlanmaktadır. Bahsi geçen tartışma yapılırken Marx’ın genel zekâ kavramına sık sık atıfta bulunulacaktır. Yazılım üretiminin diğer sektörlere yaptığı etkinin anlaşılmasında ve bilgisayar programı üretilirken yazılımcının içinde bulunduğu ağın yazılım üretimine yaptığı etkinin anlaşılmasında genel zekânın önemli bir kavramsal dayanak olması beklenmektedir. Diğer yandan gayri maddi emek kavramının sınırlılıkları da bu yazının tartışma konularından birisi olacaktır. Bu kavramla temel sorulara verilen yanıtlar, ofisteki üretim ilişkileri kapsamında sınanmaya çalışılmaktadır. Yazıda yapay zekâ ve Sanayi 4.0 tartışmalarının da beslediği yazılımın büyüsü, elden geldiğinde bozulmaya çalışılacaktır.
Anahtar kelimeler: Yazılım, Marx, Genel Zekâ, Artı Değer, Gayri Maddi Emek, Agile.

Cinsel Kapitalizm: 21. Yüzyılda Cinsel Politika, Kültür ve Ekonomi Üzerine Düşünceler - Paul Reynolds

Marx, Marksizm ve Marksizmler Arasında: Marx’ın Teorisini Okuma Biçimleri - Ingo Elbe

Kitap İncelemesi

Karl Marx: 19. Yüzyılda Yaşanmış Bir Hayat – Melek Zorlu

Social Reproduction Theory: Remapping Class, Recentering Oppression – Eda Kara

Post-kolonyal Teori ve Kapitalizmin Hayaleti – M. Ezel Ünal

About the author